Fener-Balat Gezisi |

Fener-Balat Gezisi

Nisan, 13 2022

ALMAN LİSESİ 9. SINIF ÖĞRENCİLERİ İLE FENER-BALAT GEZİSİ



İstanbul’un tarihi semtlerinden olan Fener-Balat; birçok kültürün uzun süre bir arada yaşadığı, kiliseleri, sinagogları ve camileriyle farklı zenginlikleri içinde barındıran, hala mahalle kültürünün devam ettiği kadim bir yerleşim yeridir.

Bölgeyi gezerken geçmişle günümüzün bir etkileşimini göreceksiniz.


Alman Lisesinden Edirnekapı'ya Yolculuk:



Varış noktamıza doğru ilerlerken tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptığı gibi pek çok farklı milleti ve kültürü de bir arada bulunduran İstanbul’un en göz alıcı yerlerinden biri olan Haliç çevresinde konumlanan tarihi dokuları gözlemleme fırsatı bulduk. İstanbul’un Haliç boyunca uzanan deniz surları ve Mihrimah Sultan Camii bu tarihi yapılar arasında en çok dikkatimizi çekenlerdendi.


İstanbul’un Tarihi Surları:



Özellikle Bizans döneminde imparatorluğun başkenti İstanbul’u olası tehditlere karşı korumak amacıyla inşa edilen surlar; hem Marmara Denizi kıyıları, İstanbul Boğazı ve Haliç doğrultusunda uzanan deniz surlarından hem de kara surlarından oluşur. Deniz’den gelecek tehditlere karşı halihazırda doğal bir savunma mekanizması bulunduğundan bu surlar kara surlarına kıyasla daha zayıftır ve çoğunlukla çift sıra halinde uzanan kara surlarının aksine tek sıradan ibarettir. İstanbul’un fethinde ve fethi takip eden dönemde bütünlüğü bozulan bu surlar eğer bir bütün olarak günümüze ulaşabilseydi Çin Seddi’nden sonra günümüzün en uzun ikinci suru unvanına sahip olurdu.


Tekfur Sarayı:



Adını Ermeni dilinde kral anlamına gelen “Tekfur” sözcüğünden alan Tekfur Sarayı Bizans İmparatorluğu döneminde kullanılan imparatorluk sarayı Blahernai’nin bir parçasıdır. Marmara Denizi’nden ve Boğaz’dan uzak konumuyla olası bir isyana ve istilaya karşı korunaklı olan Tekfur Sarayı, İstanbul’un fethinden sonraki dönemlerde pek çok farklı amaçla kullanılmıştır. Zürafa ve fil ahırı ve hayvanat bahçesi olarak kullanılmış olan bu saray daha sonrasında çini atölyesi ve şişehane olarak adlandırılan cam atölyesi olarak da işlevini sürdürmüştür. Özellikle ürettiği çinilerin kalitesiyle ün kazanan bu sarayın içinde çini üretiminde kilit rol oynayan fırınlar ve çeşitli çini örnekleri sergilenir. Üst katlarına çıkıldığında Haliç’ten Uludağ'a kadar uzanan muazzam bir şehir manzarasını gözler önüne seren yapı bu yönüyle de dikkatleri üzerine çeker.


Sveti Stefan Kilisesi:

Bölgede Ortodoks Bulgar azınlık nüfusunun artışıyla daha geniş ölçülere sahip aynı zamanda önceki yapılara kıyasla daha sağlam bir kiliseye duyulan ihtiyaç sonucu Sveti Stefan Kilisesi’nin inşası panlanmış ve gerekli izinlerin alınması için Osmanlı yönetimine başvurularda bulunulmuştur. Denizin doldurulması ile elde edilen bir bölgeye inşa edilmesi planlanan kilisenin iskeleti, olumsuz zemin koşullarından mümkün olduğunca az etkilenmesi amacıyla beton yerine demirden oluşturulmuştur. Bu demir konstrüksiyon denizyolu taşımacılığı ile Viyana’dan getirilmiş ve İstanbul’da monte edilmiştir. Dışı kadar içi de büyüleyici olan kilisenin içi varaklı tasarımlarla bezenmiştir.


Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Kilisesi:



6. yüzyılın sonlarından itibaren Ortodoks Kilisesi’nin en yüce makamı olan Ekümenik unvanını elinde bulunduran İstanbul Rum Patrikliği; Ortodoks Hristiyan kilisesinin ve dünya üzerindeki 300 milyon Ortodoks’un manevi önderidir. Ekümenik patriklik, dünya üzerindeki pek çok bölgedeki çeşitli etnik kökenlere sahip Ortodoks Hristiyanlara doğrudan nezaret etmektedir. Ortodoks Hristiyanlık, İncil’e ve Havarilerin Kilisesi’nin temel inanç ve düşüncelerine bağlıdır. Bununla birlikte inanç, ibadet ve uygulamalarla ilgili konularda dinî kaynaklardaki esasların yorumunu belirlemek amacıyla oluşan yedi ekümenik konsilin ilkelerini de esas alır. 1600 senesinden bu yana Ekümenik Patriklik’in merkezi olan Aya Yorgi Kilisesi, Patriklik’i İstanbul’da ağırlayan beşinci kilisedir.


Fener Rum Lisesi:



Fatih Sultan Mehmet; İstanbul’un fethinin üzerine kentten ayrılan Rumlara ibadetlerini özgürce yerine getirebileceklerinin ve kendi dillerinde eğitim verebileceklerinin güvencesini vererek Rumları geri dönmeye çağırmıştır. Bu ferman Rumların kitleler halinde şehre geri dönmesinde büyük rol oynamıştır. Aynı ferman kapsamında 1454 yılında İstanbul’un Fener semtinde kurulan, tarihin en eski ve en görkemli okullarından olan Fener Rum Lisesi günümüzde de hâlâ eğitim işlevini sürdürmektedir.


Blaherna Kilisesi ve Ayazması:



Günümüzde Ayvansaray olarak bilinen Blakernai semti, Doğu Hristiyanlığının Kutsal su mekanıdır ve birçok öne çıkan kilise buraya inşa edilmiştir. İnşa edilen kiliseler arasında en çok tanınan Meryem Ana Kilisesidir, bu kilise imparatoriçe Pulcheria tarafından yaklaşık 450 yılında kurulmuştur. Çeşitli sebeplerden ötürü ancak bahçesine kadar girebildiğimiz kilisenin içindeki Meryem Ana ile özdeşleşen ve Ayazma olarak adlandırılan kutsal kaynak günümüzde hala ziyaret edilebilmektedir. Ayazma sözcüğü Yunanca "kutsal su" anlamına gelen hagiasma kelimesinden türemiştir.

Serra Gemici & Ada Uçar & Ceylin Serter - Gezi Kulübü


2022-05-12